hediyelerin iadesi davası

Nişan Hediyelerinin İadesi Hangi Şartlarda Mümkündür?

TMK. md. 122 “Hediyelerin Geri Verilmesi” kenar başlığı altında iki fıkradan ibarettir.

Nişanlılık evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse, nişanlıların birbirlerine veya ana ve babanın ya da onlar gibi davrananların, diğer nişanlıya vermiş oldukları alışılmışın dışındaki hediyeler, verenler tarafından geri istenebilir.

Hediye aynen veya mislen geri verilemiyorsa, sebepsiz zenginleşme hükümleri uygulanır”.

Maddenin kaynağı olan İMK.md.94 ise, bizden farklı olarak bir III. fıkra daha içermektedir. Bu III. fıkra hükmüne göre:

“Nişanlılık nişanlılardan birinin ölümü ile son bulduğunda, geri verme talep edilemez”.

Buna göre, İsviçre’de nişanlılık ölüm ile son bulduğunda hediyelerin geri verilmesi talebi reddedildiği halde, bizim 122. maddede böyle bir hüküm yer almadığından, ölüm halinde de hediyelerin geri verilmesi mümkün olacaktır.

Hediyelerin iadesi talebi ile tazminat talebini birbirinden ayırt etmek gerekir.

Tazminat davası, sadece nişanın bozulması hali ile sınırlı olarak kabul edilmiştir. Nişanın bozulması dışındaki sebepler, tazminat davasına neden olamaz. Örneğin; nişanlılardan birinin ölümü ya da ehliyet kaybı tazminata yol açmadığı halde hediyelerin geri verilmesi söz konusu olabilecektir.

Öte yandan, tazminat davasında nişanın bozulmasına sebebiyet veren kişinin kusuru arandığı halde, hediyelerin iadesi davası kusur koşuluna bağlanmamıştır.

Nişanlılığın sona ermesi halinde, nişanlıların aldıkları hediyeleri korumaları haksız bulunmuş, bunların nişanlıların evlenecekleri umudu ile verilmiş olması nedeniyle, nişanın sona ermesi halinde iadesi kabul edilmiştir. Ancak nişanlılık evlenme ile son bulmuşsa beklenen umut ve amaç gerçekleştiğinden iade gündeme gelmeyecektir. Nitekim yasa da “evlenme dışındaki bir sebeple sona ererse” ifadesi ile bu amacı ortaya koymuştur.

Aslında TBK.md.77 ve takip eden maddelerde, sebepsiz zenginleşme hükümleri, keza TBK.md.295’te bağışlamanın geri alınması hükümleri varken, neden böyle bir özel hükme gerek olduğu sorusu sorulabilir. Ancak sözü edilen maddeler incelendiğinde, hediyelerin geri verilmesi için aranan koşulların farklı ve sıkı olduğu görülecektir. Bu nedenle, yasa koyucu TMK.md. 122 hükmü ile nişanlanmanın sona ermesi halinde, hediyelerin geri verilmesi konusunu daha hafif koşullara bağlamak istemiştir.

Nişan, evlenme dışındaki bir sebeple sona erdiği halde, tarafların aldıkları hediyeleri korumaları haksız olacaktır. Nişanlanmanın amacı olan evlenme umudu ile verilen hediyelerin, bu umudun gerçekleşmemesi nedeniyle iadesi, haksız zenginleşmeye sebebiyet vermemesi amacıyla düşünülmüştür.

Koşulları

1. Nişanlılık İlişkisinin Varlığı

TMK.md. 122, bir nişanlılık ilişkisi mevcut ise uygulanabilir. Nişanlılık mevcut değilse, taraflar sadece arkadaşlık veya dostluk ilişkisi içinde iseler, verdikleri hediyelerin geri verilmesi konusunda TMK.md. 122 hükmü uygulanmayacaktır. Bu anlamda olmak üzere, bir kişinin arkadaşına vermiş olduğu hediyenin arkadaşlık ilişkisinin değişik nedenlerle son bulması nedeniyle iadesi TMK.md. 122 hükmüne dayanılarak talep edilemez. Koşulları varsa, sebepsiz zenginleşme ile ilgili TBK.md.77 vd. bağışlamanın geri alınmasına ilişkin TBK.md. 295 hükmünün uygulanması gündeme gelebilir.

Geri istenebilecek hediyeler, nişanlılığın başlamasından sona erme tarihine kadarki hediyelerdir. Bunun sonucu olarak, nişanın sona ermesinden sonra verilen hediyeler madde kapsamına girmezler.

2. Alışılmışın Dışında Hediye Verilmiş Olması

TMK.md. 122 fII, hediyelerin geri verilmesinden söz etmektedir. Bu nedenle, verilenler hediye niteliği taşımıyorsa bu hüküm uygulanamaz. Bu anlamda olmak üzere, nişanlıların birbirlerine kira, kullanma ödüncü, tüketim ödüncü, inanç anlaşması gereği verdiklerinin iadesi, bu maddeye değil, bu konulara ilişkin genel hükümlere tabidir.

Maddede geri verilmesi talep edilecek olan hediyelerin “alışılmışın dışında” olması koşuluna yer verilmiştir. Kaynak İMK.md.94’te böyle bir sınırlandırmaya yer verilmemiştir.

Maddenin bu düzenlemesi karşısında nişanlılara verilen mutad (alışılmış) hediyelerin iadesi söz konusu olmayacaktır.

Bu koşulun uygulanmasında, mahalli örf ve adetlere, tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına, hediyenin değerine bakılmalıdır. Bu anlamda olmak üzere nişanlıya özel günlerde verilen çiçek, pahalı olmayan kullanacağı bir eşya, alışılmış hediye kabul edilmeli ve geri vermeye tabi tutulmamalıdır.

TMK.md. 122 hediyelerin geri verilmesinden söz ettiğinden, buraya nişanlıya verilen maddi şeyler girerler. Bunun sonucu olarak, nişanlıya karşılıksız kullandırmalar veya harcanan emekler, hediye kavramına girmez ve TMK.md. 122 hükmüne göre, geri verilmesi söz konusu olamaz. Bu anlamda olmak üzere, nişanlıya bir konutun, bir eşyanın karşılıksız kullandırılması (karşılıksız kullandırma), ona ait bir işin karşılıksız olarak görülmesi (emek harcama) hediyelerin iadesine konu olamaz. Bunlar için, koşulları varsa, TBK.md.77 vd. hükümlerine göre sebepsiz zenginleşme gündeme gelebilir.

Burada, nişanlıların birbirlerine verdikleri mektuplar ve fotoğraflar ile günümüz teknolojileri olan CD veya DVD’lerin iadesi üzerinde durmak gerekir.

Öğretide mektup ve fotoğrafları da hediye kavramı altında ele alıp bunların da bu madde gereğince iadesi gerektiğini savunanlar vardır.

Buna karşılık, öğretide baskın görüş, bunların hediye kavramına girmedikleri, bunların geri verilmesinin kişilik haklarının korunması ile ilgili TMK.md.24-25 hükümlerine tabi olduğunu kabul etmektedir.

Biz de, bu çoğunluk görüşüne katılmaktayız. TMK.md. 122 “hediyelerin geri verilmesi”ni hükme bağlarken nişanlıların birbirlerine verdikleri maddi değeri olan varlıkları esas almıştır. Mektup ve fotoğraflar bir madde üzerinde cisimlenmiş Olsa bile, bu maddenin maddi bir değeri mevcut olmayıp, bunların sadece manevi değerleri vardır. Bu nedenle, bunların geri verilmesi konusunda TMK.md. 122 hükmü değil; kişilik hakkını koruyan genel hükümler uygulanabilir. Bu genel hükümlerin başında, kuşkusuz TMK.md. 24-25 hükmü gelir. Bunun dışında, 5846 sayılı FSEK’muzun (Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu) 85 ve 86. maddeleri ile, mektup ve fotoğraf üzerindeki hakların etkili bir şekilde korunması mümkündür. FSEK. md.85 mektup, hatıra ve benzeri yazıları yazanların rızası dışında, bunu alanların yayımlamasını, yani kamuoyuna açıklamasını yasaklamıştır. Keza, FSEK.md.86 f.I hükmü de, resim ve portrelerde resmedilen kişinin rızası olmadan bunların hir ve umuma arz edilmesini yasaklamıştır.

3. Hediyenin Nişanlılar ya da Ana-Baba veya Onlar Gibi Davrananlar Tarafından Verilmiş Olması

Yasa, hediyelerin geri verilmesi talebini kişiler bakımından sınırlandırmıştır.

Buna göre, hediyelerin geri verilmesini bunu veren nişanlı, ana-baba veya ana-baba gibi davrananlar talep edebileceklerdir.

Hediyeyi nişanlı diğerine vermiş ise, bunu geri talep edebilecektir. Ancak nişanlılara diğer nişanlının ana-babası veya onlar gibi davrananlar da hediye vermiş olabilir.

İMK.md.94, hediyelerin geri verilmesi talebini sadece nişanlılar için hükme bağlamıştır. Nişanlılar dışında kalan üçüncü kişilerin (ana, baba ve bunlar gibi davranan ya da bunlar dışındaki diğer üçüncü kişilerin) verdikleri hediyeler konusunda sebepsiz zenginleşmeye ilişkin hükümlerin uygulanacağı kabul edilmektedir.

Bunlar dışında kalan kişilerin hediyelerin geri verilmesini isteme hakkı yoktur. Bu anlamda olmak üzere, nişanlanma töreni sırasında ya da sonrasında nişanlıların akrabalarının diğerine verdikleri hediyeler buraya girmez. Bu kişilerin nişanın evlenme dışındaki bir sebeple sona ermesi halinde, koşulları varsa, sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre hediyelerin iadesini talep edebilecekleri kabul edilmektedir”. Öte yandan nişanlıya değil de, onun yakınlarına, örneğin nişanlının anasına, babasına, kardeşlerine verilen hediyelerin geri verilmesi de TMK.md. 122 hükmüne giremez. Bunlar için de ancak koşulları varsa TBK.md.77 vd. hükümlerine göre, sebepsiz zenginleşme gündeme gelebilir.

4. Nişanlılığın Evlenme Dışındaki Bir Sebeple Sona Ermiş Olması

Evlenme dışında sona erme sebepleri arasında, ölüm, ehliyet kaybı, cinsiyet değişikliği, başkası ile evlenme gibi haller yer alır.

Yukarıda ifade ettiğimiz gibi, İMK.md.94 f.III, bizim TMK.md. 122 ‘den farklı olarak, nişanlılardan birinin ölümü halinde hediyelerin geri istenemeyeceğini hükme bağlamıştır. Bu düzenleme bizim TMK.md. 122 ‘den daha isabetli ve insanidir. Hediyeyi alan nişanlının ölümü halinde, verenler onun yasal mirasçılarından iade talep edebileceklerdir. Çocuklarını kaybetmenin acısını taşıyan bir anne ve baba gibi yasal mirasçılardan, bu yetmiyormuş gibi ona verilen hediyelerin geri istenmesi; aynı şekilde hediye alan taraf, sağ kalan nişanlı ise, ölen nişanlısını kaybetmenin acısını taşırken, onun yasal mirasçılarının ondan hediyelerin geri verilmesini talep etmelerinin insani ve ahlaki olmadığını düşünmekteyim.

Bu koşulların gerçekleşmesi halinde, hediyeyi alan nişanlı aldığı hediyeyi geri vermekle yükümlüdür.

Maddede “geri vermekten” söz edilmiştir. Buna göre, bu talep mülkiyet hakkına dayanmaktadır. Bunun sonucu olarak, hediyeyi alan nişanlı “aynen iadeyle” yükümlüdür. Hediyeyi veren kişi için, mülkiyet hakkına dayanan bir borç doğuran talep söz konusudur.

İadesi gereken hediye, misli bir eşya olabilir. Örneğin; nişanlıya verilen cumhuriyet altını misli bir eşyadır. Bunun aynen iadesi gerekir.

Ancak TMK.md. 122 f.II, verilen hediyenin ve misli eşyanın aynen iadesinin mümkün olamayacağı hallerde, mülkiyetin iadesi talebi yerine sebepsiz zenginleşme hükümlerinin uygulanacağını hükme bağlamıştır. Bunun sonucu olarak, nişanlıya hediye edilen otomobil bir üçüncü kişiye satılmışsa, aynen iadesi mümkün olmadığından bunun yerine alınan paranın ya da hediye edilen altınlar satılmışsa mislen iadesi mümkün olmadığından, bunun parasal karşılığının sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre (TBK.md.77 vd.) tazmin edilmesi söz konusu olacaktır. Bu durumda, iadesi gereken eşyanın iadesi talebinin yerini para alacağı alacaktır. Para alacaklarında ise, temerrüt faizi gündeme gelecek, TBK.md. 117 f.II gereğince, sebepsiz zenginleşme tarihinden itibaren temerrüt faizi istenebilecektir.

Konu hakkında daha detaylı bilgi almak için bizlere ulaşabilir veya uluchukuk.com/bursa-aile-hukuku-avukati sayfası üzerinden avukatlarımıza sorularınızı yöneltebilirsiniz.