➤ Boşanma Sebepleri
➤ Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?
➤ Zina Sebebiyle Boşanma Davası Açılırsa Sonuç Ne Olur?
➤ Boşanma Davası Sonucunda Çocuğun Velayeti Kime Verilir?
➤ Evlilik Birliği İçinde Edinilmiş Mallara Ne Olacak?
➤ Düğünde Takılan Altınlar Kime Aittir?
➤ Boşanma Durumunda Aile Konutuna Ne Olur?
➤ Tedbir ve Yoksulluk Nafakası Almanın Şartları Nelerdir?
➤ Boşanma Davası Sonucunda Maddi ve Manevi Tazminat Almak Mümkün müdür?
➤ Çekişmeli Boşanma Davası Süreci Nasıl Yürütülür?
➤ Anlaşmalı Boşanma Nedir ve Şartları Nelerdir?
➤ Evlilik 1 Yıldan Kısa Süreli ise Anlaşmalı Şekilde Boşanma Davası Açılabilir mi?
➤ Boşanma Sonrası Ortak Velayet Söz Konusu Olabilir mi?
➤ Çocuğun Velayeti Konusunda Hakimin Takdir Yetkisi Nasıl Belirlenir?
➤ Boşanma Kararında Kusurlu Bulunan Eşe Çocuğun Velayeti Bırakılabilir mi?
➤ Çocuğun Velayetine İlişkin Karar Sonradan Değiştirilebilir mi?
➤ Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Neyi İfade Eder?
➤ Günümüzde Uygulama Bulan Yasal Mal Rejimi Hangisidir?
➤ 01.01.2002 Tarihinden Önce Alınmış Olan Mallara İlişkin Tasfiyede Hangi Hükümler Uygulanacaktır?
➤ Mal Rejimi Davası Ayrı Bir Dava Çeşidi midir Yoksa Boşanmayla Birlikte Talep Edilebilir mi?
✉ AVUKATA SORU GÖNDER
☎ TELEFONLA BİLGİ ALMAK İÇİN TIKLAYIN

Boşanma Nedir?

Boşanma, resmi olarak evli olan eşlerin, kanunların belirttiği nedenlerden dolayı, evliliği sona erdirmek istemesi ve hakimlerin evliliğin sona ermesi konusunda karar vermesidir. Boşanma ile ilgili kanunlar, Medeni Kanun'da detayları ile belirtilmiştir. Boşanmanın gerçekleşebilmesi için bazı nedenlerin var olması veya evlilik kavramının bağlı olduğu bazı ilkelere aykırı durumların gerçekleşmesi gerekir. Boşanmanın söz konusu olabileceği ilkeler şunlardır; irade, kusur, temelden sarsılma ve elverişsizlik ilkesidir. Bu ilkeler evlilik kavramı ile ilgili kanunların temelini oluşturmaktadır. Bu ilkelere aykırı durumların yaşanmasıyla boşanma sebebi ve boşanmaya bağlı yükümlülükler ortaya çıkar. Boşanma sebepleri hakkında detaylı bilgiye sahip olmak için Bursa'da boşanma avukatı (bkz. Dipnot) uzman kadrosu bulunan Uluç Hukuk & Danışmanlık Bürosu'ndan yardım alabilirsiniz. Boşanmaya sebebiyet verebilecek ilkeler aşağıda kısaca açıklanmıştır.

İrade İlke

Evliliği başlatan, eşlerin kendi iradeleri ile evliliğin başlaması yönünde karar vermesidir. Eşlerin ortak irade göstererek evliliği başlatabileceği gibi aynı şekilde ortak irade ile evliliği sonlandırabilme olanağı sağlayan ilkedir. Evliliğin devam edebilmesi için bu ortak iradenin bütün olarak ortaya konulabilmesi şarttır. Eşler arasında ortak iradenin bozulması evliliğin sona ermesi için bir sebeptir.

Kusur İlkesi

Eşlerden herhangi birinin diğerine karşı kusurlu olması durumudur. Kusurlu olmayan eş, kusurlu olan eşe boşanma davası açabilir. Bu ilke ile kusurlu olmayan eşe dava açma hakkı tanınmıştır.

Temelden Sarsılma İlkesi

Evliliğin artık eşlere fayda sağlamayacağı yönünde oluşan kanaatin getirmiş olduğu ilkedir. Evlilik birliğinin temelden sarsılmış olması ile evlilik kurumu artık eşlere herhangi bir fayda sağlayamaz hale gelmişse temelden sarsılma ilkesine göre boşanmak mümkündür. Evliliğin genel amacına bakacak olursak aileye mensup kişilerin, huzur ve mutluluğu ön plana çıkmaktadır. Fakat bu amaca hizmet etmeyen bir evliliğin devam etmesi doğru olmayacaktır.

Elverişsizlik İlkesi

Eşlerden herhangi birinin evliliğin gerektirdiği sorumlulukları yerine getirememesi elverişsizlik ilkesi ile açıklanabilir. Yani eşlerin psikolojik veya bedensel olarak evliliğe elverişli olması koşulu vardır. Elverişsizlik ilkesine bağlı olarak evliliğin sona erdirilmesi mümkündür.

Boşanma Sebepleri

Yukarıda saydığımız ilkelere ters düşen durumlarda boşanma sebepleri ortaya çıkabilir. Bu ilkelerin ihlaline bağlı olarak ortaya çıkabilecek boşanma sebepleri şunlardır;

  • Psikolojik rahatsızlıklar (Elverişsizlik ilkesi ile açıklanabilir.)
  • Ters edilme (İrade ve temelden sarsılma ilkesi ile açıklanabilir.)
  • Suç teşkil eden ve haysiyet kaybına yol açacak durumlar (Kusur ilkesi ile açıklanabilir.)
  • Hayata kast etme, kötü ve onur kırıcı davranışlar (Kusur ilkesi ile açıklanabilir.)
  • Zina (Temelden sarsılma ve kusur ilkesi ile açıklanabilir.)

Boşanma Öncesinde, Evresinde ve Sonrasında Boşanma Avukatı'nın Önemi

Boşanma Öncesi;

Boşanmaya neden olabilecek durumlardan bahsetmiştik. Fakat boşanma avukatının, boşanma davası açılmadan önce bu sebepleri detaylı bir şekilde analiz etmesi ve gerçekten boşanmaya neden olup olmayacağını tespit etmesi gerekir. Boşanma avukatı, boşanmak isteyen eşin şikayetleri doğrultusunda boşanmaya sebebiyet verecek unsurları belirlemesi ve anlaşılır bir şekilde mahkemeye sunması gerekir. Boşanma talebinin gerçekleşebilmesi için bu husus çok önemlidir. Davanın açılacağı ilde görev yapan bir avukattan destek almak en doğrusu olacaktır. Çünkü davaya konu olacak mal paylaşımı, velayet gibi konularda bilgi toplamak son derece önemlidir. Örneğin Bursa'da açılacak bir boşanma davasında halk tabiri ile Bursa boşanma avukatı'nın görev alması bu bilgileri edinmek açısından kolaylık sağlayacaktır.

Boşanma Evresi;

Boşanma nedenlerinin sadece iddia edilmesi boşanmanın gerçekleşmesi için yeterli değildir. Boşanma gerekçelerinin ispat edilmesi zorunluluğu vardır. Belgeler veya tanıklar aracılığıyla bu deliller mahkemeye sunulur. Boşanma avukatı, bu aşamada, yeterli delilleri toplamak ve mahkemeye sunmakla yükümlüdür. İyi bir aile hukuku avukatı boşanma için yeterli delilleri toplamakta zorluk çekmeyecektir. Delilleri toplama açısından avukatın davanın açılacağı ilde görev yapıyor olması da avantaj sağlayacaktır. Eğer Bursa'da açılması öngörülen bir boşanma davasında Bursa boşanma avukatı'ndan yardım almayı tercih ederseniz davanın seyri açısından son derece faydalı olacaktır. Boşanma hukuku avukatının mahkemeye sunacağı deliller boşanmanın gerçekleşebilmesi için çok önemlidir ve davanın kilit noktasını teşkil eder. Yapacağınız iyi bir avukat tercihi, boşanma sürecinizi hızlandırmaya ve boşanma sonrasında ortaya çıkacak haklarınızı korumaya yardımcı olacaktır.

Boşanma Sonrası;

Bazı boşanma davalarında eşler bir takım haklar talep edebilir. Bunlar, tazminat, nafaka, velayet veya mal paylaşımı gibi taleplerdir. Bu taleplerin kabul görmesi hususunda mahkemeye, yeterli delil ve gerekçelerin sunulması çok önemlidir. Boşanma sonrasında doğabilecek haklarınızın savunulması ve taleplerinizin yerine getirilmesi hususunda mahkeme tarafından karar verilmesi için iyi bir aile hukuku avukatından yardım almanızda fayda vardır.

bursa boşanma avukatı

Bursa Boşanma Avukatı

Boşanma ile ilgili aklınıza takılan bazı soruları cevaplamaya çalıştık. Boşanma ile ilgili kavramlardan ve boşanma aşamasında yapılması gerekenlerle ilgili  genel bir bilgi paylaşımında bulunduk. Fakat boşanma süreci bu kadarıyla kalmıyor. Birçok hukuki kavram ve prosedürü beraberinde getiriyor. Boşanma sürecinden en kolay ve kazançlı şekilde çıkmak için uzman bir boşanma avukatından yardım almanızda her zaman fayda görüyoruz.

Bursa'da boşanma avukatı (halk arasında bilinen tabiri ile boşanma avukatı) arıyorsanız veya boşanma ile ilgili sorularınıza cevap arıyorsanız, iletişim bölümünden bizimle irtibata geçebilirsiniz.

Eğer Bursa ilinde iseniz boşanma sürecinde size yardımcı olmak için tüm deneyim ve bilgi birikimimizi seferber etmeye hazırız. Uluç Hukuk ve Danışmanlık olarak Bursa'da boşanma avukatı sıfatı ile uzun zamandır başarıyla hizmet vermekteyiz. Boşanma öncesinde, dava sürecinde ve sonrasında tecrübemizle yardımcı olmak için Bursa'da boşanma avukatı arayan herkesi ofisimize bekleriz.

Kaba boşanma hızının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2022

Kaba boşanma hızının en yüksek ve en düşük olduğu 10 il, 2022

Aile Hukuku Nedir?

Aile hukuku, aile olarak yaşayan kişilerin karşılıklı ilişkilerini, hak ve yetkilerini düzenleyen hukuk dalıdır. 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunun ikinci kitap kısmının altında aile hukukuna ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Türk Medeni Kanunun ilgili maddelerinde evlenme, nişanlanma, boşanma, velayet, nafaka vb. konular yer almaktadır.

Uygulamada her ne kadar boşanma avukatı diye tabir edilse de aslında avukatların ilgilendiği kısım aile hukukundan doğan uyuşmazlıklardır. Boşanma avukatı denilerek yalnızca boşanmanın gerçekleşme süreciyle ilgilenen avukat şeklinde anlaşılmalara sebep olmaktadır. Oysa boşanma avukatı yalnızca eşler arasındaki boşanma süreciyle ilgilenmekle kalmaz, boşanma avukatı eşler arasında mevcut mal rejimi hükümlerinin uygulanmasından doğan davalar ve boşanmanın fer’ileri olarak kabul edilen nafaka, maddi – manevi tazminat, velayet vb. hususlarıyla da ilgilenmektedir. Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere uygulamada boşanma avukatı olarak tabir edilen avukatlar yalnızca boşanma işlemleriyle ilgilenmez bunun yanında aile hukukunun ilgi alanına giren başka işlemleri de yürütürler. Yani uygulamada hatalı ve eksik şekilde boşanma avukatı olarak tabir edilen avukatlar; Türk Medeni Kanunun ilgili kısmında düzenleme bulan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıkların dava yoluyla çözümlenmesi hususunda taraflara hukuki destek veren kişilerdir.

Aylara göre boşanma sayısı, 2020-2022

Aylara göre boşanma sayısı, 2020-2022

Boşanma Davası Ne Kadar Sürer?

Boşanma davaları çekişmeli ve anlaşmalı boşanma diye ikiye ayrılır. Anlaşmalı boşanmada taraflar her konuda anlaşmaya varırlar ve hazırlayacakları bir protokolle daha ilk celsede bile boşanabilirler. Burada tavsiyemiz bir sorun olmaması için protokolün bir avukat eşliğinde hazırlanmasıdır.

Taraflar mal, tazminat veya çocuğun velayeti konusunda anlaşamadıkları durumda da çekişmeli boşanma durumu ortaya çıkar. Çekişmeli boşanmada dava çok uzun sürer. Ortalama 1 yıla yakın sürede bitse de dava istinafa ve yargıtaya taşınması durumunda bu süre 3-4 yıla kadar bile uzayabilmektedir. Bu sebeple taraflar ufak da olsa bir anlaşma olanağı varsa birlikte anlaşmalı boşanma davası açmaları sürecin daha kısa sürmesi açısından önemlidir. Taraflar her konuda anlaşmaları durumunda dava süreci yıllarca sürmeyecek ve hemen sonuçlanacaktır. Böyle bir durumda tavsiyemiz tarafların bir avukat aracılığı ile hazırlayacakları protokolü imzalamalarıdır.

Boşanma sayısı ve kaba boşanma hızı, 2001-2022

Boşanma sayısı ve kaba boşanma hızı, 2001-2022

Zina Sebebiyle Boşanma Davası Açılırsa Sonuç Ne Olur?

Zina tarihten bugüne kadar çoğu toplumda evlilik birliği içinde yapılması halinde çok büyük sadakatsizlik olarak görülmüştür. Ülkemizde de bu durum geçerli olup zina sebebiyle boşanma davası açılması halinde zinanın varlığı kanıtlanırsa hakim tarafları boşamak zorundadır. Yani hakimin bu durumda hiçbir takdir yetkisi yoktur. Ama bu sebeple açılacak boşanma davasını belli sürelerde açılması lazımdır. Zinayı öğrenen eş zinayı öğrenmeden itibaren 6 ay içinde her halde 5 yıl içinde bu davayı açmalıdır. Ayrıca eşini affetmiş eşin bu sebeple dava açma hakkı düşer. Bu affetme illa sözlü bir şekilde olmasına gerek yoktur. Yargıtay kararlarında zinayı öğrenen eş öğrenmeden sonra eşiyle birlikte aynı evde kalmaya devam ediyorsa eşini affetmiş olarak saymaktadır.

Zina sebebiyle boşanma davası açılabilmesi için illa farklı iki kişinin birlikte cinsel ilişkiye girmesine gerek yoktur. Örneğin başka kadınla birlikte otelde aynı odada kalmak zina sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasının açılması için yeterlidir.

Boşanma Davası Sonucunda Çocuğun Velayeti Kime Verilir?

Bu hususta net bir şey demek zordur. Hakimin takdir yetkisi vardır. Hakim çocuğun üstün yararını belirlerken hangi tarafta psikolojik ve fizyolojik yapısının daha sağlıklı bir şekilde gelişeceğine bakar. Genelde de çocuğun anneyle olan bağı daha yüksek olduğu için çocuğun velayeti anneye verilir.

Evlilik Birliği İçinde Edinilmiş Mallara Ne Olacak?

Eşler evlenmeden önce veya evlendikten sonra evlilik sözleşmesi yapabilirler. Ama ülkemizde eşler genelde böyle bir sözleşme yapmazlar. Bu sebeple eşler mağdur olduğu 2002 yılında çıkarılan yeni Türk Medeni Kanunumuzda evlilik sözleşmesi yapmayan eşlerin yasal mal rejimi olan edinilmiş mal rejimine katılması öngörülmüştür. Bu mal rejimine göre evlilik birliği içinde alınmış mallar belli şartları sağlaması halinde eşler arasında yarı yarıya bölüştürülecektir. Burada akla gelen ilk soru 2002 yılından önce evlenen eşler için hangi mal rejimi uygulanacaktır? 2002 yılından önce evlilik birliği içinde alınmış mallar kimin üzerine ise veya kim almışsa onun olacakken 2002 yılı sonrası alınan mallar yukarıda belirttiğimiz gibi belli şartları sağlaması halinde yarı yarıya bölüştürülecektir.

Düğünde Takılan Altınlar Kime Aittir?

Boşanma davalarında başrolü oynayan en büyük sorunlardan biri düğünde takılan takılardır. Yargıtayın güncel kararlarında düğünde takılan takıların kadının olacağı yönündedir. Tabi günümüzde sanal paranın da var olması ile insanlar eşlerin sanal cüzdanlarına düğün hediyesi olarak sanal para verebilecektir. Böyle bir durumda Yargıtay nasıl bir tutum izleyecek biz de merakla beklemekteyiz.

Boşanma Durumunda Aile Konutuna Ne Olur?

Eşlerin beraber yaşadıkları konuta aile konutu denir. Evin maliki olmayan eş tapuda konut üzerinde aile konutu şerhi koyarsa evin maliki olan eş tek başına evle ilgili bir işlem yapamaz. Eğer boşanma davası açıldığında boşanma davasından önce eşlerin birlikte oturdukları evin üzerinde böyle bir şerh yoksa evin maliki olmayan eş tapudan evlilik birliği içerisinde olduğu gibi mahkemeden bu şerhin konulmasını isteyebilir. Burada amaç evin maliki olan eşin kötü niyetli bir şekilde evi sattırmamaktır.

Tedbir ve Yoksulluk Nafakası Almanın Şartları Nelerdir?

Tedbir nafakası, boşanma davası açıldığından itibaren işler ve boşanma davası sonuçlanana kadar devam eder. Bu durumda tedbir nafakası isteyen tarafın kusursuz olması da şart değildir. Boşanma davası sonuçlandıktan sonra da yoksulluğa düşecek taraf diğer taraftan daha ağır kusurlu olmamak şartıyla karşı tarafın mali gücü oranında boşanma davasının kesinleşmesinden sonraki 1 yıl içinde süresiz olarak yoksulluk nafakası isteyebilir.

Yani her iki taraf kusursuz olsa bile yoksulluk nafakasına hükmedilebilir. Bu yoksulluk nafakası yoksulluk nafakası alan kişinin mali durumunun değişmesine göre veya o kişinin evlenmesi ortadan kalkar. Günümüzde ise sıklıkla karşımıza çıkan durum yoksulluk nafakası alan tarafın sırf bu yoksulluk nafakasını almaya devam edebilmek için başka biriyle resmi nikah yapmayıp sadece dini nikahla veya hiç dini nikah yapmadan beraber yaşamasıdır. Eğer böyle bir durum ortaya çıkar ve kanıtlanabilirse yoksulluk nafakası talep halinde ortadan kalkacaktır. Medyada da çokça gördüğümüz üzere Acun Ilıcalı, Şeyma Subaşı’ya yüklü miktarda yoksulluk nafakası vermektedir. Ama medyadan takip ettiğimize göre Şeyma Subaşı bu evliliğinden sonra başka kişilerle sevgili olmuştur. Acun Ilıcalı mahkemeye talep etmesi halinde bu yoksulluk nafakası ortadan kalkacaktır.

Boşanma Davası Sonucunda Maddi ve Manevi Tazminat Almak Mümkün müdür?

Boşanma davası sonucunda var olan veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen kusursuz veya daha az kusurlu taraf, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebilir. Ayrıca boşanmaya neden olan vakalar yüzünden kişilik hakkı saldırıya uğrayan taraf, kusurlu olan diğer taraftan manevi tazminat olarak uygun miktarda bir para ödenmesini isteyebilir. Her iki dava da boşanma davası kesinleşmeden itibaren 1 yıl içinde istenebilecektir.

Çekişmeli Boşanma Davası Süreci Nasıl Yürütülür?

Çekişmeli boşanma süreci dava dilekçesinin nöbetçi aile mahkemesine verilmesiyle başlar. Davacı olan eşin veya vekilinin mahkemeye vermiş olduğu dava dilekçesiyle birlikte dilekçeler aşaması başlar. Söz konusu dava dilekçesi davalı eşe tebliğ edildikten iki haftalık süre içinde açılmış olan boşanma davasına cevap verme hakkı vardır. Davacı eşin dilekçesinde bahsetmiş olduğu olayları ve kusur oranlarının hatalı olduğunu düşünen eş cevap dilekçesinde bu hususlardan bahsedecektir. Yine dava dilekçesi kendisine tebliğ edilen eş cevap verme süresi içinde davacı eş aleyhine karşı dava açabilir. Karşı dava açılması halinde davacı eş aynı zamanda açılmış olan karşı dava da davalı konumda olur. Kendisine cevap dilekçesi tebliğ edilen eşe iki hafta içinde cevaba cevap dilekçesi verme hakkı tanınmıştır. Bu dilekçenin davalıya tebliğ edilmesiyle davalı da ikinci cevap dilekçesi verebilir. Açıklandığı üzere yaklaşık iki aylık dilekçeler aşamasından sonra mahkemece duruşma günü belirlenir. Duruşmalar da olayın oluş şekline, sunulan deliller göre uzayabilir. Yani çekişmeli bir boşanma davasında karar aşamasına gelinceye kadar yaklaşık 6 ay ila 1,5 – 2 sene arasında bir zaman dilimi geçmektedir. Bununla birlikte yerel mahkemece verilen kararın taraflarca hatalı olduğu düşünüldüğünde istinaf ve sonrasında temyiz kanun yollarına başvuru gündeme gelebilir. Böylece süreç daha da uzamaktadır. Bu sebeple eşler arasında boşanmaya bağlı hak ve alacaklar, çocukların velayeti, nafaka, tazminat gibi konularda anlaşma sağlandığı takdirde ve kanunda belirtilen şartlar sağlandığında anlaşmalı şekilde boşanma tarafların daha lehine olacaktır.

Anlaşmalı Boşanma Nedir ve Şartları Nelerdir?

Anlaşmalı boşanma Türk Medeni Kanunun 166/3. Maddesinde düzenlenmiş olan bir boşanma sebebi olarak karşımıza çıkmaktadır. Buna göre; anlaşmalı boşanma davası, en az 1 yıl süren evliliklerde, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin açtığı boşanma davasını diğer eşin kabul etmesi halinde söz konusu olur. Anlaşılacağı üzere eşler; boşanmanın sonuçları konusunda karşılıklı anlaşarak bir protokol imzalayıp hakimin huzurunda boşanmak istediklerini beyan ederler. Ancak burada önemle belirtilmesi gereken konu tarafların bizzat hakimin huzurunda boşanmak istediklerini beyan etmeleridir. Böyle bir uygulamanın sebebi de hakimin tarafların iradelerini serbestçe açıklandığına kanaat getirebilmesidir. Çünkü bu boşanma sebebinde evlilik birliğinin temelinden sarsılmış olması kesin bir karine olarak kabul edilmiş dolayısıyla hakime aksinin geçerli olup olmadığını araştırma yetkisi verilmemiştir. Önemli bir şartta taraflar arasında hazırlanmış protokolde, hakimin boşanmanın mali sonuçları ile çocukların durumu ile ilgili düzenlemeyi uygun bulmasıdır. Kanuni tüm şartlar sağlandığında hakim tarafların boşanmalarına ilişkin kararı verecektir. Sonrasında eşler dosyaya kanun yollarına başvurmaktan feragat ettiklerine ilişkin dilekçe sunarak süreci tamamlamaktadırlar. Görüldüğü üzere çekişmeli boşanma davalarına göre çok daha hızlı ve kolay olan bu süreç eşlerin ve çocukların yıpranmamaları bakımından da daha sağlıklıdır.

Evlilik 1 Yıldan Kısa Süreli ise Anlaşmalı Şekilde Boşanma Davası Açılabilir mi?

Türk Medeni Kanunun 166. Maddesinin üçüncü fıkrası gereğince anlaşmalı boşanma davası açabilmek için eşler arasındaki evliliğin en az 1 yıl sürmüş olması gerekmektedir. Buradan anlaşılacağı üzere taraflar arasında evlilik birliği 1 yıldan kısa süreli ise anlaşmalı boşanma davası açamazlar. Ancak uygulamada sıkılıkla görüldüğü üzere taraflar evlilik birliği bir yıldan kısa sürse bile anlaşmalı şekilde boşanmak isteyebilirler. Bu durumda evlilik birliğinin temelden sarsılması boşanma sebebine dayanarak dava açıp hakim huzurunda getirdikleri tanıklarla da anlaşmalı bir şeklide boşanmak istediklerini beyan ederek boşanmalarına karar verilmelerini daha kısa sürede isteyebilirler.

Boşanma hususunda tarafların belki de en sıkıntı çektiği ve anlaşmazlık yaşadığı konu çocuğun velayetinin hangi eşte kalacağı konusudur. Boşanmanın çocuklara ilişkin sonuçları, eşlere ilişkin sonuçlardan farklı olarak kendiliğinden doğmaz. Bu konuları hakimin boşanma kararında düzenlemesi gerekir. Ancak belirtmek gerekir ki bu düzenleme için talepte bulunulmasına gerek yoktur., hakim kendiliğinden karar verir. Bilindiği üzere evlilik birliği devam ederken velayet hakkı kural olarak ana ve baba tarafından birlikte kullanılır. Ancak boşanma sonucunda velayet ana ya da babadan birisine verilir.

Evlilik süresine göre boşanmaların oranı, 2022

Evlilik süresine göre boşanmaların oranı, 2022

Boşanma Sonrası Ortak Velayet Söz Konusu Olabilir mi?

Bizim hukukumuz, boşanma halinde velayetin evlilik birliğinin devamında olduğu gibi ana ve baba tarafından birlikte kullanılmasını kabul etmemiştir. Ancak Yargıtay’ın yakın tarihli birkaç kararında belirli şartlar sağlandığında ortak velayete ilişkin karar verilebileceği görülmüştür. Bu şartlar; tarafların ortak velayeti kabul etmeleri, çocuğun üstün yararının bulunması ve hakimin birlikte velayeti uygun bulması şeklinde sıralanabilir. Ancak uygulamada hala ortak velayete ilişkin kesinlik kazanmış bir durum yoktur.

Kesinleşen boşanma davaları sonucunda 2022 yılında 180 bin 954 çift boşanırken 180 bin 592 çocuk velayete verildi. Boşanma davaları sonucu, çocukların velayetinin çoğunlukla anneye verildiği görüldü. Çocukların velayetinin 2022 yılında %75,7'si anneye, %24,3'ü babaya verildi.

Çocuğun Velayeti Konusunda Hakimin Takdir Yetkisi Nasıl Belirlenir?

Türk Medeni Kanunu, velayetin kime verileceği konusunda hakime çok geniş bir takdir yetkisi vermiştir. Tabi hakim velayete ilişkin karar verirken ana, babayı ve çocuğu dinleyecektir ama o bunlarla bağlı değildir. Hakimi bağlayan tek husus çocuğun menfaatidir. Velayet konusunda ana babanın anlaşması bile hakimi bağlamaz, ancak ona yol gösterebilir. Eğer çocuğun menfaatine olduğunu düşünüyorsa velayet konusunda eşler arasındaki anlaşmaya göre karar verebilir.

Boşanma Kararında Kusurlu Bulunan Eşe Çocuğun Velayeti Bırakılabilir mi?

Velayetin verilmesinde çocuğun kimin yanında olursa daha iyi yetişmesi önemli olduğu için, eşlerin mali durumları ya da boşanmadaki kusurları çok büyük önem taşımaz. Hakim çocuğun daha menfaatine olduğu kanaatinde ise, velayeti mali durumu iyi olmayan ya da boşanmada kusurlu olan tarafa da verebilir. Yüksek mahkeme bir kararında ananın zinası sabit olmasına rağmen, babanın durumu ve çocukların yaşını göz önünde bulundurarak velayeti anaya vermiştir. Açıklamalardan anlaşılacağı üzere boşanma halinde kusurlu bulunsa bile çocuğun menfaatine göre velayet kusurlu eşe de verilebilir.

Çocuğun Velayetine İlişkin Karar Sonradan Değiştirilebilir mi?

Çocuğun velayetine ilişkin karar nihai değildir. Hakim mevcut durumun değişmesi üzerine re’sen ya da talep üzerine gerekli olan değişiklikleri yapar. Yani velayete ilişkin karar çocuğun menfaatine göre her zaman değiştirilebilir. Velayet kendisine verilmiş olan ana ya da babanın yeniden evlenmesi tek başına velayetin ondan alınmasını gerektirmez. Bunun yanında, başka olguların da velayetin alınmasını haklı göstermesi gerekir. Örneğin, yeni eşin çocuğa kötü davranması.

Çocukla Kişisel İlişki Kurulması Neyi İfade Eder?

Çocukla kişisel ilişkinin kurulması, velayet hakkı kendisine verilmeyen eş ve çocuk arasında kurulan ilişkiye denir. Yani boşanma sonucunda çocuğun velayetinin ana ya da babadan birine verilmesiyle, sadece diğerinin çocuk üzerindeki velayeti sona erer, fakat çocuk ile kişisel ilişki kurma hakkı devam eder. Kanunda yer alan düzenlemeye göre, hakim boşanmaya karar verirken, kendisine velayet verilmeyen tarafın çocuk ile ilişkisini düzenlemek zorundadır. Hakim velayeti kendisine verilmeyen eş ve çocuk arasındaki kişisel ilişkiyi düzenlerken yine sadece çocuğun çıkarlarını göz önünde bulunduracaktır.

Boşanma kararı ile birlikte talep olmaksızın ortaya çıkan sonuçlardan biri mal rejimine ilişkindir. Kanundaki düzenlemeye göre; boşanma ile birlikte mal rejiminin tasfiyesine gidilir. Hukukumuzda zaman zaman yapılan düzenlemelerle yasal mal rejimi konusunda farklılıklar yapılmıştır.

Günümüzde Uygulama Bulan Yasal Mal Rejimi Hangisidir?

Hukukumuzda yasal mal rejimi 01.01.2002 tarihinden itibaren edinilmiş mallara katılma rejimidir. Bu mal rejimine göre; eşlerin evlilik birliği içerisinde edindikleri mallara diğer eş ortaktır. Edinilmiş mallara katılma rejimi, edinilmiş mallar ile eşlerden her birinin kişisel mallarını kapsar. Tasfiye halinde eşlerin kişiler malları ve edinilmiş olan malları ayrılarak gerekli hesaplamalar yapılmaktadır.

Kişisel Mallar Nelerdir?

Türk Medeni Kanunun 220. Maddesine göre, “Aşağıda sayılanlar, kanun gereği kişisel maldır:

1- Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya,
2- Mal rejiminin başlangıcında eşlerden birine ait bulunan veya bir eşin sonradan miras yoluyla ya da herhangi bir şekilde karşılıksız kazanma yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri,
3- Manevi tazminat alacakları,
4- Kişisel mallar yerine geçen değerler.

Önemle belirtmek gerekir ki kişisel mallar, edinilmiş mallara katılma rejiminin sona ermesi halinde yapılacak tasfiyenin dışında kalır. Kanunda sayılan kişisel mallara örnek vermek gerekirse; eşlerin giysileri, spor malzemeleri, takıları, bir eşin sonradan miras yoluyla elde ettiği malvarlığı değerleri, evlenmeden önce alınan ev veya araba sayılabilir.

Edinilmiş Mallar Nelerdir?

Edinilmiş mallar, her eşin mal rejiminin devamı süresince karşılığını vererek elde ettiği malvarlığı değerleri olarak tanımlanmıştır. Tanımdan anlaşılacağı üzere eşlerin karşılığını emek, para veya diğer malvarlığı unsurları ile vererek sağladığı edinimler, eşlerin edinilmiş mallarını oluşturur. Örneğin eşin kıdem tazminatı kanun gereği edinilmiş mal olarak kabul edilmekte ve mal rejiminin sona ermesi halinde yapılacak tasfiyeye dahil edilmektedir.

01.01.2002 Tarihinden Önce Alınmış Olan Mallara İlişkin Tasfiyede Hangi Hükümler Uygulanacaktır?

01.01.2002 tarihinden önce alınan mallarda söz konusu tarihlerde yürürlükte olan yasaya göre, mal ayrılığı rejiminin uygulanacaktır. Bu sebeple boşanmayla birlikte mal rejimi davası açılacaksa sorgulanması gereken en önemli konulardan biri evlilik birliği içerisinde alınan malların hangi tarihlerde alındığı hususudur.

Mal Rejimi Davası Ayrı Bir Dava Çeşidi midir Yoksa Boşanmayla Birlikte Talep Edilebilir mi?

Önemle belirtmek gerekirse, mal rejimine ilişkin talepler boşanma dava dilekçesi ile değil ayrı bir dava konusu yapılarak talep edilmelidir.

*Dipnot: "Boşanma avukatı" terimi uygulamada hatalı ve eksik bir terimdir. Halk arasında boşanma avukatı olarak bilinen avukatlar, doğru bir şekilde aile hukuku avukatı olarak tabir edilir.

 

Bursa Boşanma Avukatı’na Sorularınızı Bekliyoruz


* İletişim kurmak amacıyla istediğimiz iletişim bilgileriniz kesinlikle üçüncü şahıslarla paylaşılmayacaktır. Ayrıca Avukatlık Kanunu ve TBB Meslek Kuralları gereği sorularınız gizli kalacaktır.

Bursa Boşanma Avukatı için ofisimizi ziyaret edebilirsiniz.

Künye
Bursa Boşanma Avukatı
Makale Başlığı
Bursa Boşanma Avukatı
Açıklama
Bursa'da faaliyet gösteren hukuk büromuz bünyesi altında çalışan boşanma avukatlarımız, boşanma ve aile hukuku alanınında müvekkillerimiz tarafından en çok sorulan soruları sizin için yanıtladı.
Yazar
Yayıncı
Uluç Hukuk Avukatlık & Danışmanlık
Yayıncı Logo